2016 yılında küçük ama yürekten bir hayalle yola çıktık. 
Amacımız basitti: Cezaevindeki insanlara, sevdiklerinden gelen mektupları daha hızlı, daha kolay ve uygun maliyetle ulaştırmak. Çünkü biliyorduk ki, bir mektup bazen aylarca beklenen tek umut ışığı olabiliyor.

İlk çıkış noktamız, bir şarkının ve bir hikâyenin ilhamıydı… 🎵 
Deniz Seki’nin Hayat 2 Bilet Sadece şarkısındaki duygular, bizde “Deniz Seki’ye mektup” fikrini doğurdu. Ancak kısa sürede fark ettik ki, bu sadece bir kişiye değil, tüm mahkûmlara dokunabilecek bir yol olmalıydı. “Deniz Seki’ye mektup” fikri, “Cezaevine mektup” hizmetine dönüştü. Çünkü mektup, cezaevinde hâlâ en önemli iletişim araçlarından biri olsa da, günümüzün hızına ayak uyduramayan, çoğu kişinin unuttuğu bir gelenek hâline gelmişti. Biz, bu geleneği dijital çağla buluşturmak istedik.

İlk yılımızda, yaklaşık 8-9 ay boyunca tüm mektupları ücretsiz gönderdik. İnsanlar böyle bir hizmetin varlığını bilsin, ihtiyaç anında kullanabilsin diye hiçbir karşılık beklemeden binlerce mektubu yola çıkardık. Bu süre zarfında gördük ki, yaptığımız iş sadece bir “gönderim hizmeti” değil; insanların umutlarını, sevgilerini, hasretlerini taşımaktı.

Zaman içinde sistemimizi geliştirdik. 
Farklı web siteleri kurduk, tasarımlarımızı yeniledik, mobil uygulamamızı hayata geçirdik. Hep daha hızlı, daha uygun fiyatlı ve daha kullanıcı dostu olmanın yollarını aradık. 
Amacımız sadece mektubu ulaştırmak değil; aynı zamanda bu süreci ekonomik hâle getirmekti. Türkiye’nin dört bir yanındaki kullanıcılarımız için fiyatlarımızı her zaman erişilebilir tuttuk. Çünkü biliyoruz ki, cezaevinde bir yakını olan herkesin zaten ağır bir maddi ve manevi yükü var. Biz, en azından iletişim kısmını kolaylaştırmak istedik.

Bugüne kadar yüz binlerce mektup ulaştırdık. 
Yüz binlerce insana dokunduk. 
Kimi zaman bir bayram tebriği, kimi zaman bir doğum günü mesajı, kimi zaman da sadece “Seni seviyorum” diyen kısa bir satır… Ama her birinin değeri tarifsizdi.

Her gönderi, hem gönderenin hem de alanın hayatına küçük bir dokunuş oldu. Cezaevindeki binlerce insanın yüzüne, günlerce süren bir gülümseme kondurduk. Onların duygularına ortak olduk; bazen hasretlerini hafiflettik, bazen moral verdik, bazen de sadece orada olduklarını hatırlattık.

Bugün hâlâ ilk günkü heyecanla çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki; 
Bir mektup, bir insanın hayatını değiştirebilir. 
Bizim için bu iş, sadece kâğıt ve mürekkep değil; umut, sevgi ve bağ kurma meselesi.